İslam dini ticaret anlayışını topluma hizmet, şeffaflık, dürüstlük anlayışı üzerine kurmuştur. Bunun için helal kazancı İslamın temel ilkesi saymış ve Müslümanın esas vazifeleri arasında kabul etmiştir. Toplumdaki ticaret anlayışının mezkûr temeller üzerine kurulabilmesi için de bir takım emirler ve yasaklar getirmiştir. Bu emir ve yasakların bazılarını Kur’ânî emirler vasıtasıyla bazılarını da Hz. Peygamber (a.s.) vasıtasıyla bildirmiştir. Bu bağlamda Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde helal ve haram açık bir şekilde beyan edilmiş ve insan nafakasını temin etmek için ticari faaliyetlerin helal yoldan temin edilmesini, bu ticari faaliyetlerin neticesinde elde edilen kazancın da savrulmamasını emretmiştir. Bu itibarla; çalışmamızda Hz. Peygamber’in (a.s.) İslam toplumunda oluşmasını istediği ticaret ahlakının ilkelerini ve bu anlamdaki islâmî öğretinin oluşmasında hadislerin rolünü inceleyeceğiz.
Islam has built its understanding of trade on the concept of service, transparency and honesty. For this reason, halal earning is considered as the basic principle of Islam and it is accepted among the main duties of the Muslim. It has also imposed a number of orders and prohibitions on the establishment for trade understanding in society. Some of these orders and prohibitions informed through the Qur'anic verses and ProphetProphet Muhammad’s (a.s.) hadith. Halal and haram are explicitly declared in the framework of the orders and prohibitions of God and ordered that commercial activities should be provided in a halal way to ensure human alimony, and the profits obtained as a result of these commercial activities should not be waste. In this respect; we will examine the principles of trade in which the Prophet (a.s.) wants the Islamic society to be formed and the role of hadiths in the formation of the Islamic doctrine in this sense.