Bu çalışma, Türkiye’de vergi sisteminin sosyal politika ile ilişkisine gelir vergisi temelinde odaklanmaktadır. Hükümetler izlemiş oldukları vergi politikaları ile kamusal mal ve hizmetlerin finansmanını sağlanması olarak ifade edilen mali amaçların yanında mali olmayan amaçlarını da gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bu mali olmayan amaçların içerisinde sosyal faydayı ön plana çıkaran politikalar gün geçtikçe önem kazanmaya başlamış ve vergilerde bu yönde yapılan ayarlamalar yaygınlık kazanmıştır. Özellikle, gelir vergisinin bir tür dolayız vergi olması, sadece vergi mükellefinin ekonomik durumuna değil aynı zamanda bakmakla yükümlü aile fertlerinin kişisel özelliklerini de vergileme sürecinde dikkate alınmasını gerektirir. Türkiye’de hükümetin sosyal politika hedeflerini gerçekleştirme noktasında gelir vergisinin 2016 yılı toplam vergi hasılatları içinde payı dikkate alındığında, hem finansman aracı ve hem de gelir dağılımını yeniden düzenleyici rolü bağlamında önemli bir araç olduğu görülmektedir.
This paper is focused on the relation between taxation system and social policies in Turkey with regard to income tax. Governments' tax policies allow them to target achievement of non-financial objectives in addition to their financial objectives, i.e. financing for public goods and services. Among these non-financial objectives, ones that require governmental policies with higher social benefit have increasingly got substantial, so it has become a common practice to determine the taxes according to those objectives. In particular, the fact that income tax is a kind of direct tax, bring along a need for caring not only the economic situation of the tax payer, but also the individual characteristics of their dependents. Considering the share of income tax among Turkey's total tax revenues in 2016, with respect to government's achievement of the objectives set for the social policies, one can see that it is a major tool both as a means of financing and for its function in redistribution of income.