Su, insan yaşamındaki vazgeçilmez niteliği nedeniyle jeostratejik bir doğal kaynaktır. Bununla birlikte, su bir noktada hayat kurtarıcı iken, diğer açıdan birçok çatışma doğuran bir olgudur. Suyun kıtlığı, tarihsel olarak dünyanın birçok bölgesindeki siyasi çatışmaların önemli bir nedeni olduğunu kanıtlamıştır. Bunun sonucu olarak, dünyadaki tüm devletler için suyun bolluğu veya kıtlığı, uluslararası siyasetin üstesinden gelmek zorunda olduğu çok önemli bir konu olagelmiştir. Uluslararası toplum ve hükümetler suyun yarattığı sosyal, ekonomik, politik ve çevresel sorunlarla yüzyıllardır yüzyüze kalmışlar ve başa çıkmak zorunda olmuşlardır. Bu nedenle, su siyasaları, daima güç ve hâkimiyetin su aracılığı ile sağlanmasına duyulan bir nevi susuzluk göstergesi olmuştur. Benzer şekilde, Ortadoğu’daki sular da, uzun yüzyıllardır paradigma, söylem, müzakere, işbirliği ve çatışma gibi unsurlarla bölgesel siyasaların aracı olmuştur. Bu araştırmanın ana amacı, Ortadoğu ülkeleri arasındaki ilişkilerindeki siyasal ve sosyal karışıklıkların temel nedeni olarak su siyasalarının önemini incelemek ve bölgenin zengin hidro-karbon kaynaklarına rağmen, suyun Ortadoğu siyasalarında gerçek bir oyun-değiştirici olup olmadığını ortaya koymaktır.
Water is a geostrategic natural resource due to its essential nature for human life. However, while water saves life at one point, it originates many different conflicting problems at another. Its scarcity historically proved to be an important element for political conflicts in many areas of the world. As a result of that, scarcity or abundance of water for all states around the world is a very significant issue to overcome through international politics. In the context of incidental politics, governments and the international community hold and deal with key problems related to the question of water which has to face at the social, economic, political and environmental level for centuries. Thus, water politics had always been sort of thirst for might and dominance through water itself. Likewise, water in the Middle East had been the means of regional politics regarding paradigms, discourses, negotiations, cooperation and conflicts for many centuries. The main aim of this research is to examine the importance of water politics as a real-wild-card for political and social unrests in the relations among the Middle Eastern states, and to explore whether water is the true game-changer in Middle Eastern politics despite wealthy hydro-carbon resources of the region.