Soğuk Savaş Dönemi Türkiye-Sovyet Rusya İlişkileri Ve Türk Basını (Stalin’in Ölümüne Kadar)

Author :  

Year-Number: 2017-9
Language : null
Konu : Uluslararası İlişkiler-Siyasi Tarih
Number of pages: 94-110
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Birinci Dünya Savaşının ardından Kurtuluş Savaşı yıllarında gelişen Türk-Sovyet ilişkileri, 1925 tarihli dostluk ve saldırmazlık anlaşması ile devamlı hale getirildi. II. Dünya Savaşı süresince ve savaş sonrasında yaşanan değişim ve gelişmelere bağlı olarak Sovyet Hükümeti 1925’te imzalanan, (1929, 1931) ve son olarak 1935’te on yıl süre ile uzatılan dostluk anlaşmasını yenilemeyeceğini Türkiye’ye iletti. Ardından da Boğazlar ve Kafkas sınırında değişiklik yapılması yönünde isteklerini Türkiye’ye nota ile bildirdi. Bu tarihten itibaren Türk-Sovyet ilişkileri sürekli gerginleşen bir çizgide devam etti. Bu dönemde Türkiye’nin dış politikasına istikamet veren esas unsur, Sovyetler Birliği’nin Türkiye üzerindeki toprak ve Boğazlardan üs isteklerine dayanan baskılarıdır. Bu nedenle Batı’yla ilişkilerin geliştirilmesi ve NATO üyeliği Türk dış politikasının en önemli öncelikleri arasındaydı. Söz konusu dönemde Türk siyaset adamları, basın ve halk Sovyet tehdidine karşı tek bir vücut halinde hareket etmiştir.

Keywords

Abstract

Developing Turkish-Soviet relations during liberation war years after World War I was made permanent by friendship and non-aggression agreement at 1925. Depending on changings and developments during and after the World War II, the Soviet Government announced to Turkey that they will not extend friendship agreement which was signed in 1925 and extended for ten years in (1929, 1931) and last in 1935. After that they announced their claims for changes at the straits and the Caucasus border to Turkey by diplomatic note. Since this date, Turkish-Soviet relations has gone on a strained line. The main fact that direct Turkish foreign policy in this period is the pressure of Soviet’s that based on their claims about land on Turkey and station at the straits. Therefore, to develop relations with West and membership of NATO is the most important priority of Turkish foreign policy. In the said period, Turkish politicians, press and public had behaved bodily against to Soviet threat.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics